MUAY THAI, KICK BOKS, MMA, SYSTEMA SAMBO, SELF-DEFENSE

Branşlar

MMA MIXED MARTIAL ARTS YARIŞMA KATEGORİLERİ

MMA Mixed Martial Arts Yarışma kategorileri organizasyonlara göre farklılıklar göstermektedir. Her organizasyonun kendisine göre kuralları ve kategorileri aşağıda yer almaktadır.

 

IMMAF (International MMA Federation, UFC Amatör)

IMMAF yarışmalarında birleştirilmiş MMA Kuralları uygulanır ve herhangi bir şekilde profesyonel MMA maçı yapmış sporcular bu kategoride yarışamazlar.

Avuç içi açık eldiven, şort, testis koruyucu, çorap tipi kaval kemigi koruyucusu ve dişlik kullanılan koruyucu ekipmanlardır.

WMMAF (World MMA Federation, Amatör)

WMMAF yarışmalarında kategorilere göre farklı kurallar uygulanır. Sporcular; Kick jitsu, Shoot Boxing, MMA Elite gibi farklı kuralların uygulandığı kategorilerde yarışırlar.

MMA KICK JITSU (MMA LIGHT)

Kick jitsu, ayakta uygulanan, yumruk, diz ve tekme vuruşları ile yakın mücadelede boğma ve hareketsiz bırakma tekniklerinin geçerli bir yarışma kategorisidir. Yerde, boğuşma, atma ve fırlatma, kilitleme, boğma ve hareketsiz bırakma izin verilir. Tüm teknikler kısıtlı olarak uygulanır. Ense, gırtlak ve testislere vuruş yasaktır.

Avuç içi açık eldiven baş parmak koruyuculu olmalıdır (eldiven üst kaplaması 3 cm kalınlıkta olmalıdır), şort, testis koruyucu, çorap tipi kaval kemigi koruyucusu, kask ve dişlik kullanılan koruyucu ekipmanlardır. Bayanlar göğüs koruyucusu kullanmak zorundadır. Yetişkinlerde mücadele alanı çevresinde 2m güvenlik alanı kullanılıyorise kasksız mücadeleye izin verilebilir.

SHOOT BOXING (MMA FULL)

Dövüş sporları yarışmalarında Knock-Out’a izin verilen ileri seviyeli uygulama olarak kabul edilir. Ayakta uygulanan, yumruk, diz ve tekme vuruşları ile yakın mücadelede boğma ve hareketsiz bırakma tekniklerinin geçerli bir yarışma kategorisidir. A ve B klas olarak yarışmacılar ayrılır. Ense, gırtlak ve testislere vuruş yasaktır. Yerde vuruş yasaktır. B klas yarışmalarda gövdeye vuruşa izin verilir.

B klas yarışmacılar; avuç içi açık eldiven baş parmak koruyuculu olmalıdır (eldiven üst kaplaması 3 cm kalınlıkta olmalıdır), tektur sarılı bandaj, şort, testis koruyucu, çorap tipi kaval kemigi koruyucusu, dişlik kullanılan koruyucu ekipmanlardır. A klas yarışmacılar kaval kemiği koruyucusu kullanmazlar. Bayanlar göğüs koruyucusu kullanmak zorundadır.

MMA ELITE

Dövüş sporları yarışmalarında Knock-Out’a izin verilen ileri seviyeli uygulama olarak kabul edilir. ayakta uygulanan, yumruk, diz ve tekme vuruşları ile yakın mücadelede boğma ve hareketsiz bırakma tekniklerinin geçerli bir yarışma kategorisidir. A klas yarışmada; ayakta uygulanan, yumruk, dirsek, diz ve tekme vuruşları ile yakın mücadelede boğma ve hareketsiz bırakma tekniklerinin geçerli bir yarışma kategorisidir. Ense, gırtlak ve testislere vuruş yasaktır. Yerde kafaya yumruk, tekme ve dikey olmayan dairesel dirsek vuruşları serbesttir. B klas yarışmada Aklas gibidir sadece dirsek yasaktır. E klas yarışmada B klas gibidir sadece ayakta kafaya diz yasaktır ve yerde sadece kafaya yumruk serbesttir.

Yarışmacılar bermuda şort veya kickboxing şortu gibi bir şort giyiyorsa alta daha sıkı bir şort giymelidir. Avuç içi açık eldiven baş parmak koruyuculu olmalıdır (0,5cm. veya 1cm. kalınlıkta, eldiven üst kaplaması 3 cm kalınlıkta olmalıdır), testis koruyucu ve dişlik kullanılan koruyucu ekipmanlardır. Bayanlar T-shirt veya göğüs koruyucusu kullanmak zorundadır. Ağız açık dövüşmeye izin verilmeyeceğinden dişlik sporcunun ağzına uygun olarak ayarlanmış olmalıdır. A, B ve E klas olarak yarışmacılar ayrılır. E klas başlangıç seviyesi sporcular içindir.

SAMBO Cамбо

Sambo (Rusça: Cамбо) veya Sombo, 1920-1930 yıllarında V. S. Oshchepkov ve öğrencileri I. V. Vasilyev, L. B. Turin, N. M. Galkovsky, B. A. Sagatelyan, P. A. Shkolnikov, S. V. Dashkevich tarafından geliştirilmiş ve başkalarının da katkılarıyla Sovyetler Birliği’nde geliştirilmiş modern bir savaş sanatı, mücadele sporu ve kendini koruma sistemidir. Ayrıca 1927 yılında V. Spiridonov tarafından “Samozaschita bez oruzhyia” adında bir kılavuz da yayınlanmıştır.

Samboya tarih boyunca çeşitli isimler verilmiştir. İlk ismi “Serbest Stil Güreş”tir. Daha sonra “Serbest Güreş” adını almıştır. Son olarak 1946 yılında Sambo adı kullanılmaya başlamıştır.

Sambo kelimesi “Silahsız kendini savunma” anlamına gelen Rusça’daki Сaмооборона без оружия (Samooborona bez orujiya) ifadesinin kısaltılmışıdır.

Uluslararası Güreş Stilleri Birliği’ne (FILA) göre Sambo günümüzde uygulanan Greko-Romen güreşi, Serbest stil güreş ve Judo ile birlikte uluslararası düzeyde uygulanan amatör müsabaka güreşlerinden biridir.

Sambo’nun kökenleri geleneksel halk güreş stillerine kadar geri gitmektedir. Sambo’nun kökenleri arasında Rusya‘daki çeşitli halkların mücadele sistemleri de bulunmaktadır. Tuva‘nın köräş‘ı, Yakutistan‘ın khapsagai‘si, Çuvaşistan‘ın Akatuy’u, Gürcistan‘ın chidaoba’sı, Moldavya‘nın trinta’sı, Ermenistan‘ın Kokh’u, Özbekistan‘ın Kulaş‘ı, Azerbaycan‘ın Güleş’i gibi.

Bu savaş sanatının bir spor haline gelmesi 1938 yılında olmuştur. SSCB Ulusal Fizik Kültür Komitesince tanınmış ve her askerin savaş becerilerinin bir parçası haline getirilmiştir. Askerler, II. Dünya Savaşı sırasında bu sporu kullanmışlardır.

Sambo versiyonları

Sambo Sporu (Borba Sambo):

Amatör güreş veya Judo’ya benzemektedir. Müsabaka Judo’da olduğu gibidir fakat kurallar ve üniformada bazı farklılıklar gösterir. Judo’dan farklı olarak Sambo tüm ayak kilitlerine izin verir.

Kendini koruma sistemi olarak Sambo:

Aikijujutsu, Jujitsu veya Aikido‘ya benzemekte ve hem silahlı hem de silahsız saldırganların ataklarına karşı bir kendini koruma uygulamasıdır. Taksi sürücüleri, banka çalışanları, bodyguardlar ve benzeri meslekleri yapanlara önerilmektedir. Ayrıca tecavüzden korunma ve çocukların kendilerini savunabilmesi için de kullanılır.

Dövüş Sambo (Rusça: Boyevoye Sambo):

Askeri amaçlarla kullanılan ve geliştirilen bu versiyonu silahlı ve silahsız teknikleri içerir. Karşılaşması modern karışık savaş sanatlarına benzemekte ve vuruş ve tutuş formlarını da içermektedir. Çok agresif bir sistemdir. Amacı, hayatta kalmaktır. Diğer iki sambo türünden teknikler içermektedir ancak bu teknikleri kullanış şekli farklıdır. Sporda tehlikeli olacak teknikleri de barındırır. Rusya Ordusu, Denizaltı askerleri kendilerini koruma ve yakın dövüş amaçlı olarak bu sporu kullanmaktadır.

MMA Mixed Martial Arts ( Karma Dövüş Sanatları)

Karma Dövüş Sanatları (MMA), çeşitli dövüş sporlarının tekniklerinin, ayakta ve yere kullanımına imkan veren bir tam temas mücadele sporudur. Modern karışık dövüş sanatlarının kökeni, silahsız mücadele sporlarınnın ilk sistemlerinden biri olan antik Olimpiyatların Pankras sporudur. Çeşitli karışık stil yarışmaları 1900’lerde Avrupa, Japonya ve Pasifik bölgelerinde yapılagelmekteydi. Karma Dövüş Sanatları’nın modern örnekleri tüm dünyada gelişme gösterdi. Bunlar dan bazıları; 1920’lerde Brezilya’da gelişen Vale Tudo, Judo ve Japon Jiu-Jitsu temelinde gelişen Brazilian Jiu-Jitsu, Rusların Sovyetler birliğinde yaşayan halkların geleneksel stillerinden derlediği Sambo, İran’ın O-Sports’u ve Grappling (Güreş) içeren diğer sitiller sayılabilir. MMA (Karma Dövüş Sanatları), 1995 yılında Battlecade başkanı ve CEO’su Rick Blume tarafından icat edildi. Popülerliğini (UFC) Ultimate Fighting Championship ile zirveye taşıyan Karma Dövüş Sanatları (MMA), UFC’nin ilk dönemlerinde, Vale-Tudo tarzı tehlikeli olarak
görülmekteydi, bugün MMA adı altında düzenlenmiş ve yeni formunda ek kuralların uygulanması ile güvenli hale getirilmiştir. Başlangıçta gerçek silahsız mücadele durumları için en etkili dövüş sanatlarını bulma niyetiyle ortaya çıkan yarışmalar, rakipleri minimum kurallar ile birbirleriyle karşı karşıya getirmeyi amaçlamaktaydı. Daha sonra güvenliğin artırılması ve sporun genel kabulünü teşvik etmek amacıyla ek kurallar kabul edildi, böylece MMA kısa zamanda tüm dünyada popüler hale geldi ve kendi tarzı içine birden fazla dövüş sanatı çalışan yarışmacıların mücadele ettiği bir branş oldu. 1993 yılında (UFC) Ultimate Fighting Championship‘in kurucuları ile Gracie ailesi tarafından ABD’ye getirilmesi bu sporun poülaritesini tüm dünyada artırdı.

Günümüzde dünya çapında faaliyet gösteren, IMMAF ( International Mixed Martial Aarts Federation ) ve WMMAF ( World Mixed Martial Arts Federation ) kendi kural ve kategorilerinde amatör ve profesyönel faaliyetlerde bulunmaktadırlar.

IMMAF, UFC kurallarını benimserken, WMMAF, MMA Elite, MMA Light (Kick Jitsu), MMA Full (Shoot Boxe), Ground Grappling kategori ve kuralları ile yarışmalar düzenlemektedir.


Mixed Martial Arts, MMA, Karma Dövüş Sanatları anlamına gelir.

MMA, em em ey(İngilizce) veya em em a(Almanca) olarak okunur.

Vale Tudo, Vâli Tudu okunur ve Her Şey Serbest anlamına gelir.

KICK BOKS YARIŞMA KATEGORİLERİ

Point Fighting

İki müsabıkın kurallara uygun teknik ve hızla en çok skor puanını elde etmek hedefiyle yapılan bir müsabaka dalıdır. Bu müsabaka dalında etkililik önemli değildir. Point Fighting dalının ana özellikleri teknik ve hızdır. Semi Contact müsabakasında vuruşlar hafif ve iyi kontrol edilebilir bir şekilde gerçekleştirilmelidir. El ve ayak tekniklerinin sporcu açısından eşit derecede önem taşıdığı bir teknik daldır. Teknikler- yumruklar ve tekmeler sıkı bir biçimde kontrol edilir. Her geçerli puanda diğer bir ifadeyle; elin veya ayağın kurallara uygun kısmıyla müsaade edilen hedeflere uygun tekniklerle vurulmasında puan verilir, orta hakem müsabakayı durdurur ve iki hakemle birlikte aynı anda puanı kazanan müsabıkın köşesini göstererek parmaklarıyla müsabıkın kaç puan aldığını işaret edecektir. Bu müsabakanın süresi brüttür.

Light Contact

Light Contact kick boks kategorisindeki müsabakalarda,  çok iyi kontrol edilen teknikler kullanılmalıdır. Light contact sporcuları orta hakem STOP diyene kadar müsabakaya devam ederler. Fakat müsaade edilen hedeflere uygulanırken bu tekniklerin hafif ve iyi kontrol edilmesi gerekir. Sert vuruşlara izin verilmez. Bu müsabakanın süresi brüttür.

Kick Light

Kick Light branşındaki müsabaka adından anlaşılacağı şekilde dengeli tekniklerle icra edilmelidir. Kick Light müsabakasında müsabıklar orta hakem STOP veya BREAK komutu verene kadar müsabakaya devam ederler.
Low Kick teknikleri kullanır; ancak bu teknikler hedef noktalarına uygulandığı sırada çok iyi kontrol edilmelidir. Hem yumruk hem de tekme tekniklerinde eşit kuvvet uygulanmalıdır. Kick Light teknikleri Point Fighting, Full Contact ve Low Kick arasında ara bir seviye olarak yaratılmıştır.
Orta hakem sporcuları puanlandırmaz, ama sadece kurallara uygun ve eşit şartlarda müsabaka yaptıklarından emin olur. Üç yan hakem elektronik puanlama sistemi ile puanlamaları gerçekleştirirler. Elektronik puanlamanın olmadığı müsabakalarda puanlama kağıtları ile puanlama yapılır. Bu müsabakanın süresi brüttür.

Müzikli Form

Müzikli müsabaka bir ya da birden fazla rakibe karşı gerçekleştirilen bir tür hayali müsabakadır. Bu müsabakalarda gösteriyi icra eden sporcu özel olarak seçilmiş bir müzik eşliğinde uzak doğu müsabaka sanatlarına ait teknikleri kullanır. Müzik seçimi kişilere bırakılmıştır.
Bütün müsabaka kısımları müzik eşliğinde icra edilir. Soft stiller dışında bütün müsabaka sanatı teknikleri ritme uygun olarak ilerlemelidir. Hard formlar sunum dışında 1 dakika 30 saniyeden uzun olamaz. Sunum da 30 saniyeyi geçemez. Soft stil de sunum dışında performans 2 dakikadan fazla süremez. Sunum yine 30 saniyeyi geçemez.
Mevcut kuralın ihlal edilmesi halinde ring sorumlusu yarışmacıdan 0.5 puan düşürülmesini talep edebilir. Bir performans 30 saniyeden kısa sürmüşse, ring sorumlusu yarışmacıdan 1.0 puan düşürülmesini talep edebilir.

Full Contact

Full Contact amacı sporcunun  rakibini tüm enerjisi ve gücüyle yenmek olduğu bir kick boks disiplinidir. Yumrukların ve tekmelerin müsaade edilen hedeflere odaklanarak hızlı ve kararlı bir şekilde güçlü bir temas oluşturarak vurulması gerekir. Müsabaka standartlara uygun bir ringde gerçekleştirilir. Kronometre genelde durdurulmaz. Orta hakem “STOP” komutu verirse müsabaka durur. Bu müsabakanın süresi brüttür.

Low Kick

Low kick rakibin bacaklarına tekme atılması kurallar dahilinde olan full contact kick boks müsabakası olarak tanımlanabilir. Diğer bütün tanımlar Full Contact müsabakasıyla aynıdır.

K1 Rules

K-1 Contact, Full Contact ve Low Kick müsabaka teknikleri ile benzerlik gösterir. Ancak, nitelikleri dolayısıyla  bazı farklılıkları vardır. Dirsek teknikleri yasaktır.  Müsabıklar hareketli değillerse orta hakem onları durdurmak durumundadır. Sarılma her koşulda 5 saniyeden fazla sürmez. Ayinsel dans ve müzik  yasaktır. Yan hakemler müsaade edilen alanlara  isabet eden yumruk tekniklerini diz ayak yada diğer tekniklerle eş değer değerlendirir.
K-1 Contact diğer stillerle benzerlik gösterir onlarla aynı ringi aynı sıkletleri paylaşır. Full Contact ve Low Kick maçlarında görülen antrenör ve sporcu davranışları açısından aynı genel kurallara başvurur.

TÜRKİYE’DE KICKBOXING
1982 yılında çeşitli spor kulüplerinde Hayrullah Camadan tarafından ilk Muaythai ve Kick Boxing çalışmalarına başlandı. 1986 yılında Cemal Çolak ve Camadan GYM sporcuları arasında ilk Kick Boxing karşılaşmaları yapılarak, Türkiye’de bu sporun dostça yapılabildiği gösterilmiş oldu.
Hayrullah Camadan, 1990 yılında WMTA (World Muaythai Association) Türkiye temsilcisi oldu. 1991 yılında Muaythai (Tayland Boksu) Derneğini kurdu. Aynı yıl 1 Haziran’da İstanbul Caferağa spor kompleksinde Türkiye’de ilk uluslar arası profesyonel Muaythai galasını Murat Dodurga ile beraber gerçekleştirdi. Bu galada, o yılın dünyaca ünlü Tayland’lı Sing Phay Boune ve Fransa şampiyonu, Avrupa ikincisi Fikret Erdoğan’ın karşılaşmasıda yeraldı. Türkiye’deki bu ilk profesyönel galada, Camadan sporcularından Sungur Aydın Türkiye’nin ilk A Class sporcusu olarak yeraldı. Mehmet Civgin, Ömür Kamış, Tolga Saral, Gökhan Başoğlu bu gecedeki B Class dövüşen Camadan GYM sporcularıdır. Bu yılın Eylül ayında EMTA(European Muaythai Association) nın davetlisi olarak beraber çalıştığı uluslar arası koordinatör Murat Dodurga ile Amsterdam’da ki toplantıda yeraldı. Aynı yıl sporcusu Mehmet Civgin’i Avrupa şampiyonu Numbo ile Paris’te dövüştürdü. 1992-1997 yılları arasında 10′dan fazla galaya imzasını attı. 1993 yılında sporcusu Birol Topuz’la Amsterdam’da EMTA toplantısına katıldı. Aynı yıl Detlef Turneo’nun başkanı olduğu IKBF Türkiye temsilcisi oldu. 1994 yılında Tayland’da kurulan IAMTF(International Amateur Muaythai Federation) un İngiltere Temsilciliğine bağlanarak, IAMTF’nun Türkiye temsilcisi oldu. Prof.Thom Harinck’ten öğrendiği bu sporun Türkiye’de ki öncüsü oldu.

1994 yılında Türkiye Boks Federasyonu Başkanlığı bünyesinde H.Caner DOĞANELİ Başkanlığında Semi Contact, Light Contact ve Full Contact branşlarında faaliyetlerine başladı. 1994 yılında ilk Türkiye  Kick Boks Şampiyonası Ankara’da Atatürk  Spor Salonunda büyük bir katılımla gerçekleşti, Türk Milli Takımı ilk kez IAKSA’nın 1996 yılında Avusturya’nın Graz Şehrinde düzenlediği Avrupa Kick Boks Şampiyonasına iştirak etti.
1998 yılında IAKSA tarafından Avrupa Kick Boks Şampiyonası İstanbul’da yapıldı. Bu şampiyona esnasında çıkan bir tartışma neticesinde faaliyetler 2001 yılına kadar geçici olarak durduruldu ve 2001 yılında tekrar Türkiye Boks Federasyonu Başkanlığı bünyesinde H.Caner DOĞANELİ’nin Başkanlığında  ulusal ve uluslar arası faaliyetlere başladı.
1994 ile 2006 yılları arasında IAKSA (Uluslararası  Amatör Kick Boks Spor Birliği)’ya, 2006 yılından itibaren de WAKO (Dünya Kick Boks Organizasyonları Birliği)’ya üye olarak faaliyetlerini sürdürmektedir.
2004 yılında Türkiye Boks Federasyonundan ayrılan Kick Boks, Mücadele Sporları Federasyonu Başkanlığı adı altında Mehmet Tunç TURGUT’un Federasyon Başkanlığı ile faaliyetlerini sürdürdü.
2004 yılında  İsviçre’nin Basel Şehrinde yapılan IAKSA’nın Genel Kurulunda, Yönetim Kurulu üyeliğine Mehmet Tunç TURGUT, Hakem Kurulu Üyeliğine ise Salim KAYICI seçildi.
12 Eylül 2006 tarih ve 281 sayılı Bakanlık oluru ile  Mücadele Sporları Federasyonu lağv edilmiş ve Türkiye Kick Boks Federasyonu adıyla faaliyetlerine devam etmiştir. 2006 tarihinde idari ve mali yönden özerklik kazanmış ve aynı yılda IAKSA ile WAKO’nun  birleşmesiyle Türkiye,  WAKO (Dünya Kick Boks Organizasyonları Birliği)’ya üye olmuştur.25 Ekim 2011 tarihinde Dünya Kick Boks Organizasyonları Birliği (WAKO)’nin yapılan Genel Kurulundaki seçimlerde Federasyon Başkanı Sayın Salim KAYICI WAKO Yönetim Kurulu Üyeliğine Seçilmiştir.
İdari ve Mali Yönden Özerklik kazanan Türkiye Kick Boks Federasyonunun ilk Seçimli Olağan Genel Kurulu 25 Nisan 2007’de ve ikinci Seçimli Olağan Genel Kurulu ise 27 Eylül 2008 tarihinde yapılmış her iki genel kurulda da Federasyon Başkanlığına Salim KAYICI  seçilmiştir.
Profesyonel Kick Boks Şubesi 26 Haziran 2007 tarih ve 132 sayılı Bakanlık Onayı ile kurulmuş olup, Ulusal ve Uluslararası Profesyonel faaliyetlere iştirak edebilmesi için ise WAKO PRO’ya üye olmuştur.
3289 sayılı Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri hakkındaki kanun ile 6215 sayılı kanunla yetki ve sorumlulukları yeniden düzenlenerek Bağımsız Spor Federasyonu statüsünü almıştır.

(Kick Boks ) KICKBOXING’İN TARİHİ

Kick Boxing, Uzak Doğu Savaş Sanatları tarih boyunca çok fazla çeşitlilik göstermiştir. Bu sanatlar dünyada ve ülkemizde Karate adı ile tanınmış ve yaygınlaşmıştır. İlk olarak bu sanatlar ile Almanlar, II.Dünya savaşında müttefik oldukları Japonlar’dan öğrendikleri Judo ve Jiu-Jitsu ile tanıştı. Daha sonraları savaşın galibi olan Amerikalılar’ın da ilk tanıştıkları sanat Judo ve Jiu-Jitsu olmuştur. Her ne kadar daha önceleri göçler ile Amerikaya gelmiş Japon ve Çinliler olsada bu sanatları bilenler o dönemlerde bilgilerini gizlerlerdi ve doğal olarak Uzak Doğuluların hepside bu sanatları bilmezlerdi. Batıda ise savaş sanatları yerel stillere sahipti. Pankras, Boks, Savate, Güreş bunlardan bazılarıdır. Ancak bunlardan sadece Boks ve Güreş (Serbest ve Grekoromen) genel olarak kabul görmüştü. II.Dünya Savaşı ve Çin Komünist ihtilali sonrası göçler ile batıda Uzak Doğu stilleri yaygınlaşmaya başladı. Kore savaşı sonunda Taekwon-Do’da batıda gelişen bu stiller arasında yerini aldı. En yoğun göç alan Amerika’da stiller zenginlik göstermesine rağmen uzun zaman boyunca tamamı Karate olarak adlandırıldı. Bu aynı zamanda modern Kick Boxing’in temellerini oluşturdu. Birbirinden farklılıklar içeren bu branşlar kendi aralarında kendilerine mahsus kurallar ile yarışma usullerine sahip olmasına rağmen birbirlerinden farklı özellikleri sebebi ile ortak karşılaşmalar sorun olmaktaydı. İlk ortak karşılaşmalar Amerika’da serbest döğüş karşılaşmaları ile başladı ama Uzak Doğu stillerinin felsefe lerinden kaynaklanan taassub sebebi ile bu yarışmalara iştirakleri çok yaygın değildi. 1970′li yıllara doğru Bruce Lee ile başlayan yeni bir hareket ile Uzak Doğu stilleri Batıda yaygın kabul görerek gelişmeye başladı. O dönemlerde tüm stillerin aynı yarışmada karşılaştığı müsabakalara Amerikan Karatesi veya Amerikan Boksu olarak tanındı. Bu yarışmalar zamanla vuruşlu yarışmalar içerisinde Full Contact olarak isimlendirilmeye başlandı. Deneyimsiz sporcular için ise Light Contact ve Semi Contact alt branşları oluştu. Ancak işin adı halen Karate idi. Full, Light, Semi Contact Karate branşları olarak tanındıktan sonra Avrupa’da da aynı biçimde kabul gördü. Avrupa’da Fransa, Hollanda ve Almanya’da hızla yaygınlaştı. Amerika’da Benny Urquidez’in başını çektiği bir hareket “Bacaklarını savunamayan döğüşçü döğüşçü değildir.” sözü ile Full Contact akımı ile ters düştü. Avrupa’da Tayland’lılar dan eğitim gören bir ekol ile beraber Kick Boxing ismini kullanmaya başladılar ve Karate adından uzaklaşıldı. Profesyönel organizasyonların doğmaya başladığı bu dönemde Full Contact Karate, PKA (Professional Karate Association); Kick Boxing, WKA (World Kick boxing Association); Muaythai, WMTA (World Muaythai Association) ve EMTA (European Muaythai Association) ile tanındı. Bu organizasyonlardan Kick Boxing ve Muaythai organizasyonları beraber hareket ederek ortak isimle “Kick Boxing” yahut “Thai Boxing” olarak anılmaya başladı. Halen daha Avrupa’da ve Dünyada bu sebeple Kick Boxing ve Thai Boxing (Muaythai) aynı branş olarak kabul görür. 1980′li yılların başlarında Hollanda’da Hollanda Kick Boxing federasyonu adıyla faaliyet gösteren federasyona Tayland hükumeti tepki göstererek kendi sporlarının “Muaythai” olduğunu resmi bir yazı ile bildirmiş ve 1984 yılında bu federasyon ikiye ayrılarak Muaythai ve Kick Boxing federasyonları olarak faaliyetlerine başlamışlardır. Muaythai federasyonunun başına Hayrullah Camadan’ın Antrenörü olan Chakuriki Kulübünün sahibi Prof.Thom Harinck getirilmiştir. Prof.Harinck Tayland hükümetinin onayı ile tüm Dünya Muaythai federasyonunun başına getirilmiştir. Muaythai, Kick Boxing ve Thai Boxing isimleri tüm dünyada aynı şekilde anlaşılır ve yorumlanır olmalarına rağmen son zamanlarda Japonlar’ın girişimleri ve Tayland’lıların itirazları neticesinde farklı olarak isimlendirilmeye başlamıştır. Kick Boxing’in popüleritesi Full Contact Karate yapanların iştahını kabartmış ve onlarda tekniklerini Kick Boxing olarak isimlendirmeye başlamışlardır. Japonlar ise Muaythai Taylandlılara ait diye dirsek vuruşları ve Klinch tekniklerini yasaklayarak yaptıkları karşılaşmalara KickBoxing demişlerdir. K-1 organizasyonu dünya çapında yaygınlık kazanmaya başlayınca Kick Boxing’in dünya çapında popüleriteside artmış, dirsek vuruşlarına sıcak bakmayan batılıları daha hızlı cezbetmiştir. Son dönemlerde Klinch’e tamamen karşı olan K-1 organizasyonu bu konuda daha esnek hareket etmeye başlayarak Muaythai’ye biraz daha yaklaşmıştır. Bu sporu tekellerinde tutmaya çabalayan Taylandlılar ve Japonlar kualları kendilerine göre esneterek Kick Boxing ve Muaythai ayrışmasına sebep olmuşlardır.

TÜRKİYE’DE KICKBOXING

1982 yılında çeşitli spor kulüplerinde Hayrullah Camadan tarafından ilk Muaythai ve Kick Boxing çalışmalarına başlandı. 1986 yılında Cemal Çolak ve Camadan GYM sporcuları arasında ilk Kick Boxing karşılaşmaları yapılarak, Türkiye’de bu sporun dostça yapılabildiği gösterilmiş oldu. Hayrullah Camadan, 1990 yılında WMTA (World Muaythai Association) Türkiye temsilcisi oldu. 1991 yılında Muaythai (Tayland Boksu) Derneğini kurdu. Aynı yıl 1 Haziran’da İstanbul Caferağa spor kompleksinde Türkiye’de ilk uluslar arası profesyonel Muaythai galasını Murat Dodurga ile beraber gerçekleştirdi. Bu galada, o yılın dünyaca ünlü Tayland’lı Sing Phay Boune ve Fransa şampiyonu, Avrupa ikincisi Fikret Erdoğan’ın karşılaşmasıda yeraldı. Türkiye’deki bu ilk profesyönel galada, Camadan sporcularından Sungur Aydın Türkiye’nin ilk A Class sporcusu olarak yeraldı. Mehmet Civgin, Ömür Kamış, Tolga Saral, Gökhan Başoğlu bu gecedeki B Class dövüşen Camadan GYM sporcularıdır. Bu yılın Eylül ayında EMTA(European Muaythai Association) nın davetlisi olarak beraber çalıştığı uluslar arası koordinatör Murat Dodurga ile Amsterdam’da ki toplantıda yeraldı. Aynı yıl sporcusu Mehmet Civgin’i Avrupa şampiyonu Numbo ile Paris’te dövüştürdü. 1992-1997 yılları arasında 10′dan fazla galaya imzasını attı. 1993 yılında sporcusu Birol Topuz’la Amsterdam’da EMTA toplantısına katıldı. Aynı yıl Detlef Turneo’nun başkanı olduğu IKBF Türkiye temsilcisi oldu. 1994 yılında Tayland’da kurulan IAMTF(International Amateur Muaythai Federation) un İngiltere Temsilciliğine bağlanarak, IAMTF’nun Türkiye temsilcisi oldu. Prof.Thom Harinck’ten öğrendiği bu sporun Türkiye’de ki öncüsü oldu. 1994 yılında Türkiye Boks Federasyonu Başkanlığı bünyesinde H.Caner DOĞANELİ Başkanlığında Semi Contact, Light Contact ve Full Contact branşlarında faaliyetlerine başladı. 1994 yılında ilk Türkiye Kick Boks Şampiyonası Ankara’da Atatürk Spor Salonunda büyük bir katılımla gerçekleşti, Türk Milli Takımı ilk kez IAKSA’nın 1996 yılında Avusturya’nın Graz Şehrinde düzenlediği Avrupa Kick Boks Şampiyonasına iştirak etti. 1998 yılında IAKSA tarafından Avrupa Kick Boks Şampiyonası İstanbul’da yapıldı. Bu şampiyona esnasında çıkan bir tartışma neticesinde faaliyetler 2001 yılına kadar geçici olarak durduruldu ve 2001 yılında tekrar Türkiye Boks Federasyonu Başkanlığı bünyesinde H.Caner DOĞANELİ’nin Başkanlığında ulusal ve uluslar arası faaliyetlere başladı. 1994 ile 2006 yılları arasında IAKSA (Uluslararası Amatör Kick Boks Spor Birliği)’ya, 2006 yılından itibaren de WAKO (Dünya Kick Boks Organizasyonları Birliği)’ya üye olarak faaliyetlerini sürdürmektedir. 2004 yılında Türkiye Boks Federasyonundan ayrılan Kick Boks, Mücadele Sporları Federasyonu Başkanlığı adı altında Mehmet Tunç TURGUT’un Federasyon Başkanlığı ile faaliyetlerini sürdürdü. 2004 yılında İsviçre’nin Basel Şehrinde yapılan IAKSA’nın Genel Kurulunda, Yönetim Kurulu üyeliğine Mehmet Tunç TURGUT, Hakem Kurulu Üyeliğine ise Salim KAYICI seçildi. 12 Eylül 2006 tarih ve 281 sayılı Bakanlık oluru ile Mücadele Sporları Federasyonu lağv edilmiş ve Türkiye Kick Boks Federasyonu adıyla faaliyetlerine devam etmiştir. 2006 tarihinde idari ve mali yönden özerklik kazanmış ve aynı yılda IAKSA ile WAKO’nun birleşmesiyle Türkiye, WAKO (Dünya Kick Boks Organizasyonları Birliği)’ya üye olmuştur.25 Ekim 2011 tarihinde Dünya Kick Boks Organizasyonları Birliği (WAKO)’nin yapılan Genel Kurulundaki seçimlerde Federasyon Başkanı Sayın Salim KAYICI WAKO Yönetim Kurulu Üyeliğine Seçilmiştir. İdari ve Mali Yönden Özerklik kazanan Türkiye Kick Boks Federasyonunun ilk Seçimli Olağan Genel Kurulu 25 Nisan 2007’de ve ikinci Seçimli Olağan Genel Kurulu ise 27 Eylül 2008 tarihinde yapılmış her iki genel kurulda da Federasyon Başkanlığına Salim KAYICI seçilmiştir. Profesyonel Kick Boks Şubesi 26 Haziran 2007 tarih ve 132 sayılı Bakanlık Onayı ile kurulmuş olup, Ulusal ve Uluslararası Profesyonel faaliyetlere iştirak edebilmesi için ise WAKO PRO’ya üye olmuştur. 3289 sayılı Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri hakkındaki kanun ile 6215 sayılı kanunla yetki ve sorumlulukları yeniden düzenlenerek Bağımsız Spor Federasyonu statüsünü almıştır.

TÜRKİYE DE MUAY THAI

Türkiye de Muay Thai , 1982 yılında çeşitli spor kulüplerinde Hayrullah Camadan tarafından ilk Muaythai ve Kick Boxing çalışmalarına başlandı. 1986 yılında Cemal Çolak ve Camadan GYM sporcuları arasında ilk Kick Boxing karşılaşmaları yapılarak, Türkiye’de bu sporun dostça yapılabildiği gösterilmiş oldu.
Hayrullah Camadan, 1990 yılında WMTA (World Muaythai Association) Türkiye temsilcisi oldu. 1991 yılında Muaythai (Tayland Boksu) Derneğini kurdu. Aynı yıl 1 Haziran’da İstanbul Caferağa spor kompleksinde Türkiye’de ilk uluslar arası profesyonel Muaythai galasını Murat Dodurga ile beraber gerçekleştirdi. Bu galada, o yılın dünyaca ünlü Tayland’lı Sing Phay Boune ve Fransa şampiyonu, Avrupa ikincisi Fikret Erdoğan’ın karşılaşmasıda yeraldı. Türkiye’deki bu ilk profesyönel galada, Camadan sporcularından Sungur Aydın Türkiye’nin ilk A Class sporcusu olarak yeraldı. Mehmet Civgin, Ömür Kamış, Tolga Saral, Gökhan Başoğlu bu gecedeki B Class dövüşen Camadan GYM sporcularıdır.

1991 yılın Eylül ayında EMTA(European Muaythai Association) nın davetlisi olarak beraber çalıştığı uluslar arası koordinatör Murat Dodurga ile Amsterdam’da ki toplantıda yeraldı. Aynı yıl sporcusu Mehmet Civgin’i Avrupa şampiyonu Numbo ile Paris’te dövüştürdü. 1992-1997 yılları arasında 10′dan fazla galaya imzasını attı. 1993 yılında sporcusu Birol Topuz’la Amsterdam’da EMTA toplantısına katıldı. Aynı yıl Detlef Turneo’nun başkanı olduğu IKBF Türkiye temsilcisi oldu. 1994 yılında Tayland’da kurulan IAMTF(International Amateur Muaythai Federation) un İngiltere Temsilciliğine bağlanarak, IAMTF’nun Türkiye temsilcisi oldu. Prof.Thom Harinck’ten öğrendiği bu sporun Türkiye’de ki öncüsü oldu. Türkiye de muay thai sporuna öncülük eden Hayrullah Camadan yarışmacı sporcular dışında bir çok hakem ve antrenörün yetişmesini de sağlamıştır.

1999’da Hasan YILDIZ’ ın IAMTF (Uluslararası Amatör Muaythai Federasyonu)’ile ve Tayland Büyükelçiliği ile birlikte girişimde bulunarak Dışişleri Bakanlığı aracılığı ile nota yazdırılarak Muaythai sporunu Ülkemizde yasallaşması için çalışmalar başlattı. 2002 Yılında IAMTF Temsilcisi Hasan YILDIZ ile Tayland Büyükelçiliği, Ankara Hilton Otelde Amatör Muaythai gösteri müsabakalarını organize edildi. Aynı yıl içerisinde Mersinde bulunan Muaythai Spor Kulüpleri Federasyonunca , Genel Müdürlüğün Spor Kuruluşları daire başkanlığından uluslararası şartları taşıdığından Muaythai çalışma izni alarak ilk Türkiye iller arası Muaythai gösteri müsabakaları organize edildi ve federasyonun kurulması için Hasan YILDIZ, Emekli Jandarma Albay Yaşar ECEL ile dosya hazırlanarak Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğüne verildi.

2003-2004-2005 Yılarında Karate Federasyonu altına faaliyet gösteren Muaythai, 2007 Yılının başlarında kurulmuş olan Türkiye Muaythai Federasyonu ile 2007 yılından itibaren IFMA’ya tam üyeliğe kabul edilmiştir ve hala IFMA üyesidir. Türkiye Muaythai Federasyonu 2009 yılından itibaren özerk bir federasyon olarak faaliyetlerini sürdürmektedir.

Combat Academy Logo Combat Academy Logo

Muay Thai Tarihi

Muay thai tarihi (Tayland Boksu); savaşların kılıç, ok ve mızraklarla yapıldığı ortaçağ dönemlerinde başladı. Yumruk yumruğa yapılan bu dövüşte yumruklar, tekmeler, dizler ve dirsekler silah olarak kullanılır. Askeri eğitime de dahil edilen bu spor Kral Naresuan zamanında (M.S. 1560) meşhur oldu. Kral, Burma ve Siam arasındaki savaşlarda esir düşmüştü. Burmalılar kendi dövüşçülerini dünyanın en iyi dövüşçüleri olarak kabul ediyorlardı ve krala en iyi dövüşçüleri ile dövüşmesi için bir şans tanıdılar. Eğer kazanırsa özgür olacaktı ve kral kazandı. Kral Narasuen, SİAM’a döndüğünde büyük bir şölenle karşılandı ve kısa zaman da siam stili boks ulusal bir spor olarak kabül gördü. O günlerden tibaren 20. yy baslarına kadar; dövüşçüler atların derilernden sırımlar yapıp eldiven olarak kullandılar. Ayrıca; dövüşçüler kendi aralarında anlaşarak cam parçalarını ezip sırımların üzerine yapıştırabiliyorlardı.

Taylantlılar Muaythai’yi kendilerine prestij sağlayan ulusal bir spor olarak kabul ederler. Taylantlı erkek çocuklar okuluna giderek veya kendi başlarına Thai sitili boksun nasıl yapılacağını öğrenirler. Taylant’lı kızlar bile Muaythai’nin temel prensiplerini bilirler ve gerektiğinde bunları, kendilerini savunabilmek için kullanırlar.

Muaythai bir çok ülkede popüler olmuş ve geniş bir kitleye yayılmıştır.

muay thai tarihi muay boran
muay thai tarihi

Muaythai’nin gelişimi

Muay thai tarihi gelişimi

Şu anda thai stili boksun başlangıç tarihini gösteren kesin kaynaklar maalesef yok. Sadece Thai Boxun Taylandlıların Çinin güneyinden göç etmeleriyle başladığını varsayabilmekteyiz. Taylandlılar bu göç esnasında yöre halkının büyük bir direnişi ile karşılaştılar ve saldırganlardan saklanmak zorunda kaldılar. Hayatta kalabilmek için büyük mücadeleler verdiler.

Eski zaman silahları sadece kılıç mızrak, kargı, ok veya yaylardan ibaretti. Fakat bu silahlar yakın dövüşte çok hantal kalıyorlardı. Dolayısıyla dirsekler, yumruklar, dizler ve tekmeler Taylantlılara daha pratik geldi. Sonuçta çok başarılı olmuşlardı, böylece savaşlarda kullanılan yeni bir dövüş sanatı gelişmiş oldu.

İşte bu MUAYTHAI’di yani TAYLAND BOKSU. Taylandlılar nihayet uygun bir yere yerleşerek kendi şehirlerini kurdular ve büyük bir devlet olup arazilerini genişletmeye başladılar. Artık en büyük ihtiyaçları ülkeyi savunabilecek büyük bir orduydu. İşte askerlere silah kullanımı yanında Muaythai’i çalışma zorunluluğu getirildi. Böylece atak ve savunma için yeni taktik ve teknikler geliştirdiler ve bunlara da boks teknikleri adını verdiler.

Sonraları siviller bu dövüş sanatına el atarak onu “bir kendi kendini savunma sanatı” yada asker olmak için ihtiyaç duyulan beceri olarak gördüler. Tayland krallarından Kuhun Luang Sorasak ( Kaplan Kral) sık sık çeşiyli ülkelerin tapınaklarına giderek kim olduğunu belli etmeden gizlice dövüşlere katılıyordu. Kral yetenekli bir dövüşçü olarak bilinirdi. Çoğunlukla kendini gizleyip halk arasında dövüşlere katıldığından bir halk kahramanı olarak kabül gördü. Rattanoksin döneminde Muaythai bir ulusal dönüş sanatı olmaya devam etti ve düzenlenen eğlencelerde yarışmaları yapıldı. Maçlarda zaman tutma işlemi delik bir hindistan cevizi kabuğunun yüzdürülmesiyle yapılıyordu. Kabuk battığında raundun bittiğini belli etmek için ise davul çalınıyordu. 1788’de iki fransız kardeş Taylanda geldiler. Bu iki kardeş Hind-i Çin’in kenarın da ve adalarda pek çok boksörü mağlup etmişlerdi.

Kral 1.RAMA bu meydan okumayı kabul etti. Bu arada Phraya Klang meydan okumayı kabul edeceğini fakat 50 chang tutarında bahse girmeleri gerektiğini söyledi. (50 chang o zaman yüklü bir miktardı) .Ama kral koruyucularından Muen Plan’ı Fransızlarla dövüşmek için seçti. Karşılaşma büyük sarayın açık alanında düzenlendi. Muen Plan krala ait dövüş giysilerini giydi. Ğöğsü açıktı ve sihirli bir tılsım takmıştı. Ayrıca darbeleri önlemek içinde vücuduna yağ sürmüştü. Dövüş başladığında Fransız, Muenin köprücük kemiğine ve boynuna atak yaptı ancak Muen kendini Muaythai ile savundu. Fransızın kardeşi abisinin hiçbir ilerleme yapamadığını görünce sinirlendi ve Muen’e arkadan gizlice vurdu. Bu esnada Muen Fransızın işini bitirmişti bile. Muhafızlar kurallara uymayan bu hileye karşı ileri atıldılar, sonra Fransızlar yenildiklerini kabul ederek geri çekildiler. Ertesi gün Tayland’dan ayrıldılar ve birdaha Tayland boksörleri ile dövüşmemeleri gerktiğini öğrendiler.

Kral 5.Rama döneminde Thai-Boks maçları çok meşhur olmuştu ve galip gelenler Kraldan çeşitli ünvanlar ve hediyeler alıyorlardı. Yine bu dönemlerde boks kampları düzenlenmeye başlandı. Kral ailesine mensup kimseler, diğer ülkelerden yetenekli kimseler bulup kamplar arası dövüşler düzenliyorlardı. Galip gelenler para ve değerli armağanlarla ödüllendiriliyordu. Bu dönem TAYLAND BOKSU’unun altın çağı olarak nitelendirilir. Kral 6.Rma döneminde de Thai-Boks maçları devam etti. Bu dönemde maçlar uygun genişlikteki alanlarda ama standart olmayan ringlerde yapılıyordu. Zamanla halatlarla çevrili, standart yükseklikteki ringlerde yapılmaya başlandı. İlk ring 1921 yılında SUAN KULARP denilen yerde inşa edildi. Fakat; gelenekselliğe uyarak dövüşçüler hala ellerini sırımlarla sarmaya devam ediyorlardı.

THAI-BOKS yaygınlaştıkça Thai-Boksörlerine meydan okuyan yabancı dövüşçülerin sayısı da artmaya başladı. Önemli ve meşhur bir serbest stil maçı genç boksör HARNTALAY ile Çin’den gelen CHİN CHANG arasında yapıldı. Karşılaşmayı büyük bir kalabalık izliyordu. Sonuçta genç Harntalay rakibini sert bir tekme ile saf dışı bıraktı. Bu dönemden sonra ringlerde hakemlerde görev yapmaya başladı. Rauntlar dakikalarla belirlenmeye başlandı. Bütün bu yenilikler dış ülkelerden gelen etkiler sonucu benimsendi. Ancak sırım ile elleri bağlama 1929 yılına kadar sürdü. Bundan sonra normal boks eldiveninin kullanımına geçildi. Lumpini parkındaki ringde Filipinli bir boksörün ilk defa box eldivenleriyle gösteri yapması, sonraları eldivenlerin kullanılmasını teşvik etti. Kral 7. Rama dönemi önemli bazı değişikliklerin yapıldığı dönemdir. Bangkok’ta ve diğer şehirlerde kalıcı Thai-Boks statları inşa edildi. Fakat bu statlar 2. Dünya Savaşı (1942-45) süresince yavaş yavaş ortadan kayboldu. Savaştan sonra ise bir gecede mantar gibi tekrar ortaya çıktılar.

Turnuvalarda dövüşmek için diğer ülkelerden gelen pek çok boksör Bangkok’ta toplanıyordu. Nihayet ilk standart boks stadyumu 1945’te inşa edildi ve adı RAJADAMNERN olarak belirlendi (bu stat halen faaliyette olup dünyanın en ünlü statyumudur).Artık muhtelif kurallar koymanın zamanı gelmişti, 3’er dakikadan 5 raunt üzerinden maçlar düzenlendi. Rauntlar arasına 2 dakika mola süreleri ilave edildi. Daha sonra ise sikletler belirlenerek bu kilolarda şampiyonlar belirlenmeye başlandı. En sonunda Muay thai günümüzdeki şeklini aldı. Ancak Thai-Boks halen gelişimini sürdürmektedir. Muay thai artık uluslar arası bir dövüş sanatıdır. Eğer bu spor ile ilgilenen herkes, bu sanatı yükseltmeye , korumaya ve gelecek nesillere aktarmaya gayret ederse, Thai-Boks ilelebet yaşayacak ; Tayland halkı için çok değerli bir sanat olmaya ve kendilerini tanıtmaya devam edecektir.

Muay thai yarışma kategorileri

Muay thai yarışma kategorileri , federasyon ve organizasyonlara göre farklılıklar göstermektedir. Dünyada en yaygın federasyonlar, IFMA, WMC, WMTF olarak sıralanabilir. Amatör ve profesyonel olarak yapılmakta olan muaythai, farklı muay thai yarışma kategorileri ile de tanınmıştır. Genel olarak Tayland’ın yerel ve geleneksel sistemlerinin de yaygınlaştırılmasına çalışılmaktadır. Türkiye Muaythai Federasyonunun’da bağlı olduğu IFMA (Uluslar Arası Amatör Muaythai Federasyonu) Rekabetçi, Elit, Genç ve Çocuk kategorilerine ilaveten Çocuklar kategorisi altında Wai-Kru yarışmaları da düzenlemektedir. IFMA ‘nın girişimleri ile Muay thai olimpiyatlar yolunda ilerlemekte olan bir spor branşıdır. Uluslar arası olimpiyat komitesi IOC IFMA ‘yı amatör spor federasyonu olarak tanımış olması ile birlikte yakında muay thai olimpiyatlarda yerini alacaktır umudu doğmuştur.

Bizde çok kısa bir gelecekte tüm dünya muay thai sporunu olimpiyatlarda görebilmeyi umuyoruz.

Muay Thai

İki yarışmacının yumruk, tekme, diz ve dirsek vuruşlarını kullanarak uyguladıkları tutuşların ve sadece kollar kullanılarak atışların serbest olduğu yarışma dalıdır. Karşılaşma öncesi yarışmacılar, Wai-kru adı verilen geleneksel olarak ustaya saygı amacıyla yapılan ve dinsel ritüelleride içeren Ram Muay dansını yaparlar.

Dünyada amatör ve profesyonel disiplinlerde uygulanmaktadır. Amatör yarışmalar 3 dakikadan 3 raund üzerinden yapılır ve dinlenmeler 1 dakikadır. Karşılaşmalar, IFMA Uluslararsı Amatör Muaythai Federasyonu kuralları ile yapılır.

Profesyonel yarışmalar ise 3 dakikadan 5 raund ve dinlenmeler 1 er dakika olarak yapılmaktadır. Profesyonel yarışmalarda WMC Dünya Muaythai Konseyi kuralları uygulanır.

Muaythai-Muay_Thai

Muaythai – Muay Thai

Muay Boran

Muay Thai’nin, geleneksel sistemlerine verilen addır. Muay Boran sistemleri; Muay Paak Tai (Güney Stili), Muay Chaiya, Muay Maa Yang, Muay Paak Eesaan (Doğu Stili), Muay Korat, Muay Paak Klang (Bankok Stili), Muay Lopburi, Muay Ayuthaya, Paak Nuua (Kuzey Stili), Muay Lampang, Muay Uttaradit stilleri tekniklerinin uygulandığı geleneksel kıyafet lerin kullanıldığı yarışma disiplinidir.

muay_thai_muay_boran

muay thai – muay boran

Krabi Krabong

Kılıç, mızrak ve kısa sopalarla uygulanan silahlı stildir.

Wai-kru, Ram Muay

Okullara ve inanışlara göre farklılıklar gösteren, karşılaşmadan önce sporcuların uyguladıkları ustaya saygı amacı ile yapılan danstır. Minik ve Yıldız sporcular kategorilerinde yarışmaları da yapılmaktadır.

MUAYTHAI ’IN TARİHİ

Muaythai (Tayland Boksu); savaşların kılıç, ok ve mızraklarla yapıldığı ortaçağ dönemlerinde başladı. Yumruk yumruğa yapılan bu dövüşte yumruklar, tekmeler, dizler ve dirsekler silah olarak kullanılır. Askeri eğitime de dahil edilen bu spor Kral Naresuan zamanında (M.S. 1560) meşhur oldu. Kral, Burma ve Siam arasındaki savaşlarda esir düşmüştü. Burmalılar kendi dövüşçülerini dünyanın en iyi dövüşçüleri olarak kabul ediyorlardı ve krala en iyi dövüşçüleri ile dövüşmesi için bir şans tanıdılar. Eğer kazanırsa özgür olacaktı ve kral kazandı. Kral Narasuen, SİAM’a döndüğünde büyük bir şölenle karşılandı ve kısa zaman da siam stili boks ulusal bir spor olarak kabül gördü. O günlerden tibaren 20. yy baslarına kadar; dövüşçüler atların derilernden sırımlar yapıp eldiven olarak kullandılar. Ayrıca; dövüşçüler kendi aralarında anlaşarak cam parçalarını ezip sırımların üzerine yapıştırabiliyorlardı.

Taylantlılar Muaythai’yi kendilerine prestij sağlayan ulusal bir spor olarak kabul ederler. Taylantlı erkek çocuklar okuluna giderek veya kendi başlarına Thai sitili boksun nasıl yapılacağını öğrenirler. Taylant’lı kızlar bile Muaythai’nin temel prensiplerini bilirler ve gerektiğinde bunları, kendilerini savunabilmek için kullanırlar.

Muaythai bir çok ülkede popüler olmuş ve geniş bir kitleye yayılmıştır.

muaythai muay boran

MUAYTHAI’nin gelişimi

Şu anda thai stili boksun başlangıç tarihini gösteren kesin kaynaklar maalesef yok. Sadece Thai Boxun Taylandlıların Çinin güneyinden göç etmeleriyle başladığını varsayabilmekteyiz. Taylandlılar bu göç esnasında yöre halkının büyük bir direnişi ile karşılaştılar ve saldırganlardan saklanmak zorunda kaldılar. Hayatta kalabilmek için büyük mücadeleler verdiler.

Eski zaman silahları sadece kılıç mızrak, kargı, ok veya yaylardan ibaretti. Fakat bu silahlar yakın dövüşte çok hantal kalıyorlardı. Dolayısıyla dirsekler, yumruklar, dizler ve tekmeler Taylantlılara daha pratik geldi. Sonuçta çok başarılı olmuşlardı, böylece savaşlarda kullanılan yeni bir dövüş sanatı gelişmiş oldu.

İşte bu MUAYTHAI’di yani TAYLAND BOKSU. Taylandlılar nihayet uygun bir yere yerleşerek kendi şehirlerini kurdular ve büyük bir devlet olup arazilerini genişletmeye başladılar. Artık en büyük ihtiyaçları ülkeyi savunabilecek büyük bir orduydu. İşte askerlere silah kullanımı yanında Muaythai’i çalışma zorunluluğu getirildi. Böylece atak ve savunma için yeni taktik ve teknikler geliştirdiler ve bunlara da boks teknikleri adını verdiler.

Sonraları siviller bu dövüş sanatına el atarak onu “bir kendi kendini savunma sanatı” yada asker olmak için ihtiyaç duyulan beceri olarak gördüler. Tayland krallarından Kuhun Luang Sorasak ( Kaplan Kral) sık sık çeşiyli ülkelerin tapınaklarına giderek kim olduğunu belli etmeden gizlice dövüşlere katılıyordu. Kral yetenekli bir dövüşçü olarak bilinirdi. Çoğunlukla kendini gizleyip halk arasında dövüşlere katıldığından bir halk kahramanı olarak kabül gördü. Rattanoksin döneminde Muaythai bir ulusal dönüş sanatı olmaya devam etti ve düzenlenen eğlencelerde yarışmaları yapıldı. Maçlarda zaman tutma işlemi delik bir hindistan cevizi kabuğunun yüzdürülmesiyle yapılıyordu. Kabuk battığında raundun bittiğini belli etmek için ise davul çalınıyordu. 1788’de iki fransız kardeş Taylanda geldiler. Bu iki kardeş Hind-i Çin’in kenarın da ve adalarda pek çok boksörü mağlup etmişlerdi.

Kral 1.RAMA bu meydan okumayı kabul etti. Bu arada Phraya Klang meydan okumayı kabul edeceğini fakat 50 chang tutarında bahse girmeleri gerektiğini söyledi. (50 chang o zaman yüklü bir miktardı) .Ama kral koruyucularından Muen Plan’ı Fransızlarla dövüşmek için seçti. Karşılaşma büyük sarayın açık alanında düzenlendi. Muen Plan krala ait dövüş giysilerini giydi. Ğöğsü açıktı ve sihirli bir tılsım takmıştı. Ayrıca darbeleri önlemek içinde vücuduna yağ sürmüştü. Dövüş başladığında Fransız, Muenin köprücük kemiğine ve boynuna atak yaptı ancak Muen kendini Muaythai ile savundu. Fransızın kardeşi abisinin hiçbir ilerleme yapamadığını görünce sinirlendi ve Muen’e arkadan gizlice vurdu. Bu esnada Muen Fransızın işini bitirmişti bile. Muhafızlar kurallara uymayan bu hileye karşı ileri atıldılar, sonra Fransızlar yenildiklerini kabul ederek geri çekildiler. Ertesi gün Tayland’dan ayrıldılar ve birdaha Tayland boksörleri ile dövüşmemeleri gerktiğini öğrendiler.

Kral 5.Rama döneminde Thai-Boks maçları çok meşhur olmuştu ve galip gelenler Kraldan çeşitli ünvanlar ve hediyeler alıyorlardı. Yine bu dönemlerde boks kampları düzenlenmeye başlandı. Kral ailesine mensup kimseler, diğer ülkelerden yetenekli kimseler bulup kamplar arası dövüşler düzenliyorlardı. Galip gelenler para ve değerli armağanlarla ödüllendiriliyordu. Bu dönem TAYLAND BOKSU’unun altın çağı olarak nitelendirilir. Kral 6.Rma döneminde de Thai-Boks maçları devam etti. Bu dönemde maçlar uygun genişlikteki alanlarda ama standart olmayan ringlerde yapılıyordu. Zamanla halatlarla çevrili, standart yükseklikteki ringlerde yapılmaya başlandı. İlk ring 1921 yılında SUAN KULARP denilen yerde inşa edildi. Fakat; gelenekselliğe uyarak dövüşçüler hala ellerini sırımlarla sarmaya devam ediyorlardı.

THAI-BOKS yaygınlaştıkça Thai-Boksörlerine meydan okuyan yabancı dövüşçülerin sayısı da artmaya başladı. Önemli ve meşhur bir serbest stil maçı genç boksör HARNTALAY ile Çin’den gelen CHİN CHANG arasında yapıldı. Karşılaşmayı büyük bir kalabalık izliyordu. Sonuçta genç Harntalay rakibini sert bir tekme ile saf dışı bıraktı. Bu dönemden sonra ringlerde hakemlerde görev yapmaya başladı. Rauntlar dakikalarla belirlenmeye başlandı. Bütün bu yenilikler dış ülkelerden gelen etkiler sonucu benimsendi. Ancak sırım ile elleri bağlama 1929 yılına kadar sürdü. Bundan sonra normal boks eldiveninin kullanımına geçildi. Lumpini parkındaki ringde Filipinli bir boksörün ilk defa box eldivenleriyle gösteri yapması, sonraları eldivenlerin kullanılmasını teşvik etti. Kral 7. Rama dönemi önemli bazı değişikliklerin yapıldığı dönemdir. Bangkok’ta ve diğer şehirlerde kalıcı Thai-Boks statları inşa edildi. Fakat bu statlar 2. Dünya Savaşı (1942-45) süresince yavaş yavaş ortadan kayboldu. Savaştan sonra ise bir gecede mantar gibi tekrar ortaya çıktılar.

Turnuvalarda dövüşmek için diğer ülkelerden gelen pek çok boksör Bangkok’ta toplanıyordu. Nihayet ilk standart boks stadyumu 1945’te inşa edildi ve adı RAJADAMNERN olarak belirlendi (bu stat halen faaliyette olup dünyanın en ünlü statyumudur).Artık muhtelif kurallar koymanın zamanı gelmişti, 3’er dakikadan 5 raunt üzerinden maçlar düzenlendi. Rauntlar arasına 2 dakika mola süreleri ilave edildi. Daha sonra ise sikletler belirlenerek bu kilolarda şampiyonlar belirlenmeye başlandı. En sonunda Muay thai günümüzdeki şeklini aldı. Ancak Thai-Boks halen gelişimini sürdürmektedir. Muay thai artık uluslar arası bir dövüş sanatıdır. Eğer bu spor ile ilgilenen herkes, bu sanatı yükseltmeye , korumaya ve gelecek nesillere aktarmaya gayret ederse, Thai-Boks ilelebet yaşayacak ; Tayland halkı için çok değerli bir sanat olmaya ve kendilerini tanıtmaya devam edecektir.

TÜRKİYE’DE MUAYTHAI

1982 yılında çeşitli spor kulüplerinde Hayrullah Camadan tarafından ilk Muaythai ve Kick Boxing çalışmalarına başlandı. 1986 yılında Cemal Çolak ve Camadan GYM sporcuları arasında ilk Kick Boxing karşılaşmaları yapılarak, Türkiye’de bu sporun dostça yapılabildiği gösterilmiş oldu.
Hayrullah Camadan, 1990 yılında WMTA (World Muaythai Association) Türkiye temsilcisi oldu. 1991 yılında Muaythai (Tayland Boksu) Derneğini kurdu. Aynı yıl 1 Haziran’da İstanbul Caferağa spor kompleksinde Türkiye’de ilk uluslar arası profesyonel Muaythai galasını Murat Dodurga ile beraber gerçekleştirdi. Bu galada, o yılın dünyaca ünlü Tayland’lı Sing Phay Boune ve Fransa şampiyonu, Avrupa ikincisi Fikret Erdoğan’ın karşılaşmasıda yeraldı. Türkiye’deki bu ilk profesyönel galada, Camadan sporcularından Sungur Aydın Türkiye’nin ilk A Class sporcusu olarak yeraldı. Mehmet Civgin, Ömür Kamış, Tolga Saral, Gökhan Başoğlu bu gecedeki B Class dövüşen Camadan GYM sporcularıdır.

1991 yılın Eylül ayında EMTA(European Muaythai Association) nın davetlisi olarak beraber çalıştığı uluslar arası koordinatör Murat Dodurga ile Amsterdam’da ki toplantıda yeraldı. Aynı yıl sporcusu Mehmet Civgin’i Avrupa şampiyonu Numbo ile Paris’te dövüştürdü. 1992-1997 yılları arasında 10′dan fazla galaya imzasını attı. 1993 yılında sporcusu Birol Topuz’la Amsterdam’da EMTA toplantısına katıldı. Aynı yıl Detlef Turneo’nun başkanı olduğu IKBF Türkiye temsilcisi oldu. 1994 yılında Tayland’da kurulan IAMTF(International Amateur Muaythai Federation) un İngiltere Temsilciliğine bağlanarak, IAMTF’nun Türkiye temsilcisi oldu. Prof.Thom Harinck’ten öğrendiği bu sporun Türkiye’de ki öncüsü oldu.

1999’da Hasan YILDIZ’ ın IAMTF (Uluslararası Amatör Muaythai Federasyonu)’ile ve Tayland Büyükelçiliği ile birlikte girişimde bulunarak Dışişleri Bakanlığı aracılığı ile nota yazdırılarak Muaythai sporunu Ülkemizde yasallaşması için çalışmalar başlattı. 2002 Yılında IAMTF Temsilcisi Hasan YILDIZ ile Tayland Büyükelçiliği, Ankara Hilton Otelde Amatör Muaythai gösteri müsabakalarını organize edildi. Aynı yıl içerisinde Mersinde bulunan Muaythai Spor Kulüpleri Federasyonunca , Genel Müdürlüğün Spor Kuruluşları daire başkanlığından uluslararası şartları taşıdığından Muaythai çalışma izni alarak ilk Türkiye iller arası Muaythai gösteri müsabakaları organize edildi ve federasyonun kurulması için Hasan YILDIZ, Emekli Jandarma Albay Yaşar ECEL ile dosya hazırlanarak Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğüne verildi.

2003-2004-2005 Yılarında Karate Federasyonu altına faaliyet gösteren Muaythai, 2007 Yılının başlarında kurulmuş olan Türkiye Muaythai Federasyonu ile 2007 yılından itibaren IFMA’ya tam üyeliğe kabul edilmiştir ve hala IFMA üyesidir. Türkiye Muaythai Federasyonu 2009 yılından itibaren özerk bir federasyon olarak faaliyetlerini sürdürmektedir.